26 Nisan 2008 Cumartesi

TÜRK ERKEKLERİNİN YÜZDE 60'I GİZLİ GAYMİŞ... NERDEEEEEE


Türk asıllı İtalyan yönetmen Ferzan Özpetek'in filmlerinden tanıdık onu. Muhteşem oyunu sevimli ifadeleriyle sanırım herkesin hayranlığını kazandı Serra Yılmaz. Şu sıralar Parmaklıklar Ardından adında, belki de bu sezonun en sağlam TV dizisinde Hayriye Çakır'ı oynuyor. Diziye çok şey katıyor... Neyse konum Serra Yılmaz'ı tanıtmak değil.

Hülya Avşar'ın programına katılmış geçtiğimiz hafta. Hülya, 'Ferzan da hep gay filmi çekiyor, canııııııım' demiş. Serra Yılmaz da itiraz edip 'Hayır, içinde eşcinsel karakterlerin olduğu filmler bunlar' diye cevaplamış... Sonra Hülya, 'Biz zaten gayet hetero bir toplumuz, bize uymaz gaylik meylik' deyince, Yılmaz, 'Sana öyle geliyor, Türk erkeklerin yüzde 60'ı gizli ibne, nabeeeeer' diye çemkirmiş. Olayın özeti bu.

Serra bacım, ablamsın sana saygım sonsuz ama maalesef yanılıyorsun. Ben çok araştırdım, eşcinselliğin dünya ortalaması yüzde 12. Bu oran da en yüksek olanı. Hadi biz bilim insanları yanılıyor diyelim, kadevesiyle yüzde 10 daha koyalım, diyelim ki yüzde 25 olsun eşcinsellik oranı.

Yani sadece kendi çevrene göre böyle bir değerlendirme yapıyorsan belki haklısın. Yani ben kendi çevreme göre baksam oran yüzde 60 değil belki de yüzde 80 olacak. Hatta iddiam şu ki, biraz gayretle geri kalan yüzde 20'nin bile eşcinsel olabilirliği var. Ama durum böyle değil, değil, değil.

Zamanında bir yıla yakın gayet gelişmiş ortalamanın üstünde büyüklüğe sahip bir kentte yaşadım. İnsan yolda bir tane eşcinsele rastlamaz mı, rastlamadım. Yoktu, valla yoktu. Yani insan bir süre sonra tipinden de vazgeçiyor. Olsun da çamurdan olsun diyor. Valla yoktu. Hastalandım, bunu bahane edip İstanbul'a geldim. Annem 'sen sıla hasreti çektin de hastalandın. Bizi özledin' dedi. Doğru bir şeyleri özledim ama bu annem miydi, ne yazık ki emin değilim. Saf annem benim. Ben şimdi bu gözlemime dayanarak Türkiye'de benim dışımda eşcinsel yok deseydim, herhalde millet kıçıyla gülerdi.

Üstelik ben bir kereliğine de olsa böyle bir deneyim yaşayan kişilerle, 'saldım çayıra mevlam kayıra' düsturuyla hareket eden benim gibilerin çok rahatlıkla aynı kefeye koyup eşcinsel olarak tanımlarım. Buna rağmen oranı yüzde 60'lara götürmek mümkün değil.

Bu tür fantastik hesaplamaları yapmayanımız yoktur. Bir kere Taksim'deki tüm taksi şoförleri eşcinseldir yargısı yalan. Ben biliyorum. Bu efsaneyi ilk duyduğumda, en safından bir kezbandım, inandım, sonu neredeyse karakolda bitiyordu. Şu yargı belki daha doğrudur, eşcinsellerin bir bölümü taksi şoförlüğü yapıyor. Ama hepsi değil.

Sonra, kimi istediysem elde ettim lafı vardır, her duyduğumda kıskançlıktan çatlarım ama bu da doğru değil (umarım), ben mi safım benim mi libidom düşük, cazibemde bir sorun mu var diye diye ölürüm valla. Çok hikaye dinlemişimdir. Adam yolda beğendiklerine kartvizitini, telefon numarasını veriyor. Olağandışı davranışlar tabi, duyunca gülüyorsun, hayret ediyorsun ama geri dönüşü yüzde kaç. Yüzde 60 mı, zor!

İstanbul'un nüfusunu gözönüne aldığımızda, bu kentte en az 1 milyon 200 bin eşcinselin yaşadığını söyleyebiliriz. Yarısı kadın olsun, ortaya 600 bin gay çıkıyor. Allah bereket versin...

Bir de tabi olayın gizlilik kısmı var. Serra Yılmaz'ın bu lafından Türkiye erkeklerinin yüzde 60'ı gizli gayse geriye kalan yüzde 40'ı açık, yani aslında Türkiye'deki erkeklerin topu ibne haberimiz yok. Tabiki burada yazdıklarım espiriktir ciddiye alınmamalıdır. Üstelik gizlilik o kadar kötü bir şey değil. Out olmak daha iyidir ama gizlilik de kötü değildir. Herkes kendi şartlarına göre davranmalı. Veya zaten herkes olabildiğinde outtur kanaatimce.

Gizli gay diye bir şey var mıdır? Park, sinema, bar, hamam vs. gibi gay mekanlara takılmayan eşcinseller vardır. Bunları gizli olarak tanımlayabilir miyiz, koca bir hayır diyeceğim. Bazıları bakkaldan hormonsuz organik alışveriş yapmayı sever, bazıları için fark etmez.

Sonuç itibariyle Serra Yılmaz maalesef yanılıyor. Keşke oran o kadar yüksek olsaydı ama nerdeeeeee.

3 yorum:

Draga dedi ki...

Serra Yılmaz'ı taparcasına denebilecek derecede seven birisi olarak bu konuyu bende ele almayı düşünmüştüm ama dedim ya kalemim kırık bu aralar..Hülya Avşar'ın bu soruyu sormasında iyi bir niyet göremedim ben ilk önce sitemim buna.Hülya Avşar denen sayın ''bayan'' ki bi çok kesmi baydı artık.Gündeme gelebilmek için bi gay temasıdır aldı gitti başını..Artık ünlülerimiz ''gaylere hizmet'' ediyorlar..Bi kere bu sorunun muhattabı Serra mıdır?Madem koskoca Hülyasın Avşarsın ve bunu merak ediyorsan ara Ferzanı gelsin programına ona sor.Ki Serra da güzel bir cevap vermiş filmlerinde gay teması deil gay karakterlere yer vermesi onlarında toplumun içinden birileri oldugunu savunması benim hoşuma gitmiyor değil.
Neyse uzun lafın kısası Ferzan'ın filmlerini beğenirim filmlerinde direk göze batıcak olan gay karakterlerin olması deil işlediği konuların benzerliğidir bence..Her yönetmenin kendi stili bilmem nesi olabilir ama sürekli filmlerinde bi kişinin ölmesi,bi ayrılık,birlikte yenilen yemekler ve ucu açık sonlar..Bu konuda zaten beargi ye bi yazım olucak..:)
Ha Tr de %60i gizli bizler neyiz sorusuna gelince valla bende yolda gördüğümde aha bu da bizden diyorum ama tabi bunlar bi türlü gerçek olmuyor..İtin duası kabul olsa gökten kemik yağarmış misali..Ama şuna da inanmıyor değilim bu oran tam olarak 60 olmasada kiz gizlisi outu birlesik bi sekilde yüksek oldugu inancindayim.Ama bu kişilerin kendilerine gay deil ''vurucu team'' die adlandirdiklarinida unutmazsak,cogu erkegin bi sekilde aklindan bisilerin gectigini düşünüyorum ben bence yani:D

gaykedi dedi ki...

aktif gay ya da bisex. olup kendini asla gay kategorisine sokmayanlarla serra'nın rakamlarına rahat ulaşırız gibime geliyor benim, kendini kasmaktan kafayı yedi zaten bu toplum anasını satayım :p

Adsız dedi ki...

ben katılıyorum ama oran vermek hata olur..evli 2 çoçuk babasının bile bu tip egilimlerini görünce.has...r cümlesini kurmuşumdur...hayret makamındadır cümlemiz...sonraları bu bendeki gay mıktanıs gücü arttı sonraları yüzümü suçlasamda tenime kabahat bulamadım.tıraş sonrası insansı ögeleri has kadirizm unsurları taşıyor olmamdan geliyordu..çekim gücüm istanbula yayıldı çok sonra otobüste.iş yerinde kalabalık toplumlarda en yakın arkadaşlarımdan bazılarının bu efeminemsi davranışlarını gözlemleyince teşhisi ögretmenim psıko analiz yöntem vasıta ile koymuş olduk bilime burada hak verdim..
artık her şaşırışımda...has kalıbını çok kullanmaya başladım.
tv ekranlarında show ve magazin programlarında profil çıkarma yetenegi güçlü olan egitimli insanlar kimin bu kategoriye girdigini biliyordur sizde gözlemleyebilirsiniz..etik ahlak kurallarını çignemeden rencide etmeden ve kimlikleri aşikar vurgulamadan kendi çapınızda ..
bir ara dönem ve tezimdi bu sayın hocamın ricası ile vazgeçirildim...
ama siz siz olun cemil ipekçiyi amerikayı keşfetdim diye bagırmayın..
has ötelere bol bıyıklılara ve playboylara mercegi tutun...