18 Mayıs 2008 Pazar
HÜZÜNLÜ GÜNLER
Çok uzun süredir yazmadım. Kötüydüm demem yanlış olur. Daha çok bahar depresyonu gibi bir şey benimki ama emin değilim.
Dünyalar kadar sorunlar var etrafımda. Tutamıyorum kendimi bir şekilde kapılıyorum benim ve etrafımdakilerin sorunlarına... Kafamda kuruyorum bazı şeyleri gereksiz yere hüzünleniyorum, dertleniyorum, psikopata bağlıyorum...
Nerden başlayayım bilmiyorum, 1 Mayıs'tan mı, 17 Mayıs'tan mı her iki uçtada da beni çökerten çok şey yaşadım.
ORANTILI GÜÇ GÜÇ DEĞİLDİR, başka bir bok da değildir diyeyim başka bir şey demeyeyim. Doğulu mentalitesi bizimkisi, batıda da polis halkla karşı karşıya geliyor. Ama insana saygıdan mıdır nedir, örneğin bir İtalyan polisi gelip de yere düşen bir vatandaşının suratına Allah ne verdiyse deyip tekmelemiyordur, yani ben görmedim en azından.
Doğum günümü kutladık. Dostlarımla beraberdim, nerde çokluk orda bokluk olmadı, eğlendik, sarhoş oldum, geriye Recep İvedik kıvamında fotoğraflarım ve hoş anılar kaldı. Böyle günlerde ben hem çok sevinirim hem de kelimenin tam anlamıyla dibe vururum.
Çok ayrıntıya girmek istemiyorum, en azından şimdilik... İnsan iç dünyasını kaç kişiyle paylaşır? Diyelim ki tüm hayatı boyunca beş kişidir bu... Hayatımın 27 yılını yan yana geçirdiğim, birlikte büyüdüğüm, eğlendiğim, ağladığım, kavga ettiğim, dertleştiğim. Gelmeyeceğini bildiğim halde en çok ondan telefon bekledim, 'Doğum günün kutlu olsun abi, iyi ki doğdun, iyi ki abimsin, iyi ki kardeşinim' desin isterdim, tıpkı bundan on yıl önce her doğumgünümüzde, her yılbaşında, her bayramda, her bilmem neyde birbirimize dediğimiz gibi. Herkes bir yana o bir yana vardır ya, kardeşim benim için öyleydi. O gittiğinden beri hiç birşeyin tadı eskisi gibi değil. Ve günler aylar yıllar geçiyor, onun eksikliğini daha da çok hissediyorum.
Sevgilim eşim herşeyim şanslıdır ayrıyetten şu Sinan Çetin'in fenomenlerinden daha fenomendir. Bir kere beni buldu, yani gerçekten çok şanslı. Sonra mesela keşke yağmur yağsa der temmuz günü, bi bakarsınız yarım saat sonra tam da onun istediği kıvamda yağmur çiseler veya rüya görür, iş arkadaşıyla bilmem neyi konuşuyordur rüyasında ardından yatağın yanındaki komodinin üzerindeki telefonu çalar ve o konuşma gerçek hayatta da devam eder, konsere gider bir standta promosyon dağıtılıyordur ona cep telefonu çıkar... En son marifeti ise bir yurtdışı tatili. Bittabi yancısı olarak beni de götürüyor yanında sağolsun ;).
Vize işlemleri sırasında bir belge gerekiyordu. Kaymakamlığa gittim aile kütüğünü gösteren bir belge verildi. Anne baba şu adreste, abi şu adreste, kardeş ölü. O gün çok ağladım.
Önceki gün teyzem aradı akşam vakti. Teyzem aradı, 'Annen İstanbul'a geliyor' müjdesini verdi. Babamla tüm bir kışı geçirdikten sonra anneme umumiyetle hafakanlar basar, ve soluğu mutlaka İstanbul'da alır. Keşke öyle olsaydı. Bu seferki gerçekten çok kötü. Annemin ölümcül olmasa da yaşamını gerçekten çok kötü etkileyen tedavisi olmayan bir hastalığı var. Annemle buluştum ve bana bir gözünün görmediğini söyledi. Dün bugün çok kötüyüm.
Hayat her zaman eğlenceli değil, numaradan güldüğümüz, numaradan eğlendiğimiz günler de oluyor. Ama tecrübeyle sabit hepsi geçiyor. Geçiyor di mi?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Can dostum... Kankam...
Senin ne kadar duygusal biri olduğunu benden daha iyi sanırım hiç kimse bilemez. Ama şanslı olan sadece sevgilin, eşin değil. Sende çok şanslısın buna inan.
Hepimizin hayatında çok kötü olaylar oluyor çok fazla üzülüyoruz buna rağmen hayatı bir şekilde tebessüm ederek kucaklayabiliyoruz. Etmliyizde bence.. Yoksa nasıl çıkartacağız bu uzun süren hayatın tadını? Şanslısın neden? Seni çok seven bir eşin var, seni kendinden fazla düşünen bir ailen var, seni çok seven dostların var, ve evet kız kardeşin "o hala yaşıyor ve seni eskisinden çok daha fazla seviyor" buna inan. ve o senin kalbinde yani o muhteşem iyiliklerle dolu yüreğinde yaşıyor önemli olanda bu dostum.
Bizler seni çok seviyoruz ve hep sevmeyede devam edeceğiz.
Umarım bir an evvel bu durumdan çıkarsın...Daha da depreştirmek istersen şu şarkıyı dinle
http://www.youtube.com/watch?v=5-juDiDTYfw
Hypnogaja - Here Comes The Rain Again
Her zamanki gibi yüksek sesle :P
Ve emin ol geçiyor....
Umarım bir an evvel bu durumdan çıkarsın...Daha da depreştirmek istersen şu şarkıyı dinle
http://www.youtube.com/watch?v=5-juDiDTYfw
Hypnogaja - Here Comes The Rain Again
Her zamanki gibi yüksek sesle :P
Ve emin ol geçiyor....
amanda deli ayım benim üzülmüş canı sıkılmış içlenmiş...
kıyamam sana ne zaman istersen ( belki sadece dinleyebileceğim başka bir şey yapamasamda )bir net bağlantısı bir alo kadar yakınım ...
sormuşsun ya geçiyor di mi?
evet geçiyor ...
geçecek ve bunlar birer anı olacak o zamana dek biraz sabır
kötü bir kabus de sevgili deliayı geçicek de kendikendine..hayat böyle işte hiç acımıyor ki..alacağını alıyor elimizden..kardeşine, annene çok üzüldüm..ama şunu bil kardeşin seni hep görüyor ve tüm doğum günlerinde o cümleleri fısıldıyor kulağına..anneciğininde çok şükür ölümcül bir hastalığı yok..göz problemi yaşıyor..ama umarım iyileşir bunu yürekten isterim..
hiç kimsenin hayatı pürüzsüz değil..ama çok şükür ki şanslıyız yanımızda sevgilimiz ,sevdiklerimiz var..
yüreğini ferah tut..herşey düzelir inşallah..
Yorum Gönder